Evlilikler, pek çok umutla ve ömür boyu birbirinin yanında olma sözüyle girilir, ancak bazıları diğerlerinden daha erken sona erer. Sık sık bozulan ilişkiler ve arkadaşlardan ve ailelerden ayrılma hikayeleri duyuyoruz ama aynı zamanda uzun süreli evliliklere dair harika hikayeler de var. Birçok çift, yarım asırdır evli olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi ve artmaya devam ediyor. Yaşlılıkta bile, bu çiftlerin birbirlerine olan sevgileri, tarihte ilk tanıştıkları zamana kıyasla daha az değildir. On yıllar sonra birbirlerine derinden aşık olan çiftler arasında ortak bir şey var gibi görünüyor. Dostluğun, iletişimin, derin güvenin, saygının, sadakatin bu çiftleri birbirine bağlı kılan gizli bir kodu vardır. (Ayrıca okuyun: görücü usulü evlilikte doğru hayat partnerini seçmek için 6 ipucu)

DÜNYADAKİ EN UZUN EVLİLİKLERİN SIRRI
Guinness Rekorlar Kitabı’na göre gelmiş geçmiş en uzun evlilik, Herbert Fisher (ABD, d. 1905) ve Zelmyra Fisher (ABD, d. 1907) tarafından yapıldı. Çift, Bay Fisher’ın vefat ettiği 27 Şubat 2011 tarihi itibariyle 86 yıl 290 günlük evliydi.
Herbert ve Zelmyra, ABD’nin Kuzey Karolina kentinde en yakın arkadaşlar olarak birlikte büyüdüler ve sırasıyla 18 ve 16 yaşında evlendiler. Rekor kıran evliliklerinde 5 çocukları, 10 torunları, 9 torun torunları ve 1 torun torunları oldu. 2010 Sevgililer Günü’nde bir Twitter Soru-Cevap bölümünde “Bir arkadaş ömür boyu; evliliğimiz bir ömür sürdü” dediler.
Uzun evliliklerinin sırrı sorulduğunda, “Evliliğimizin bir sırrı yok, biz sadece birbirimiz ve ailemiz için gerekeni yaptık ve boşanmanın hiçbir zaman bir seçenek, hatta bir düşünce olmadığını ekledik. Çiftin şimdiye kadar aldığı en iyi evlilik tavsiyesi ‘birbirlerine saygı duymak, onları desteklemek ve iletişim kurmak’ idi. Sadık, dürüst ve doğru olun. Birbirinizi TÜM kalbinizle sevin.”
Eugene Gladu ve Dolores Gladu, 25 Mayıs 1940’ta Woonsocket, Rhode Island’da evlendiler ve 81 yıl 57 günlük evliliğin ardından Temmuz 2021’de Guinness Dünya Rekorları’na girdiler. Çift aktif bir yaşam tarzı yaşadı ve ilk yıllarını birlikte dans ederek, kanoyla, kar motosikletiyle, yürüyüş yaparak ve seyahat ederek geçirdi.
EVLİLİKİNİZİ UZUN ÖMÜRLÜ KILACAK İPUÇLARI
Peki, çiftlerin onlarca yıl evli kaldıktan sonra bile birbirlerine bağlı ve derinden aşık olmalarını sağlayan şey nedir ve evliliğinizi uzun ömürlü kılmak için nasıl çalışmalısınız? İşte ipuçları.
Dr Chandni Tugnait, MD (Alternatif İlaçlar), Psikoterapist, Yaşam Koçu, İş Koçu, NLP Uzmanı, Şifacı, Kurucu ve Gateway of Healing Direktörü, eşinizle yaşam boyu mutluluk hayalinizi gerçeğe dönüştürmek için bazı ipuçları paylaşıyor.
1. Güven, dürüstlük ve karşılıklı saygı: Bu üç unsur, herhangi bir sağlıklı ilişkinin temelini oluşturur. Birbirinize karşı dürüst olun ve duygularınızı veya niyetlerinizi asla saklamayın. Birbirinizin fikirlerine ve kararlarına saygı gösterin ve partnerinizin sizin en önemli çıkarlarınıza sahip olduğuna güvenin.
2. Romantizmi canlı tutun: Zamanla, bir rutine kapılmak ve işleri romantik ve heyecanlı tutmayı unutmak kolaydır. Randevu geceleri planlayın, küçük sevgi jestleriyle birbirinizi şaşırtın ve birlikte yeni şeyler deneyin. Çok abartılı veya ayrıntılı olması gerekmez; parkta basit bir piknik ya da araba yolculuğu bile kıvılcımı geri getirebilir.
3. Çatışmaları saygıyla çözün: Herhangi bir ilişkide anlaşmazlıklar ve anlaşmazlıklar kaçınılmazdır, ancak bunları nasıl ele aldığınız sonucu belirler. Bir adım geri atın, birbirinizin bakış açısını dinleyin ve ikiniz için de işe yarayan bir uzlaşma bulun. Lakap takmaktan, suçlamaktan veya incitici bir dil kullanmaktan kaçının.
4. Paylaşılan hedefler oluşturun: Ortak hedeflere sahip olmak ve bunlar için birlikte çalışmak, ortaklar arasındaki bağı güçlendirebilir. Bir ev satın alırken, bir aile kurarken veya ortak bir ilginin peşinde koşarken, aynı sayfada olduğunuzdan emin olun ve birbirinizin hayallerini destekleyin.
5. İletişim hayati önem taşır: Etkili iletişim, herhangi bir ilişki için çok önemlidir. İletişiminizde açık ve dürüst olun, duygularınızı açıkça ifade edin ve eşinizi aktif olarak dinleyin. Sözünüzü kesmekten, varsaymaktan veya hemen sonuca varmaktan kaçının. İletişim, vücut dili ve ses tonu gibi sözel olmayan ipuçları gerektirir.